Dünyada genel olarak kullanılan Q klavye daktilonun icat edildiği ilk günden beri süregelen ve bilgisayar klavyelerine de taşınan tuş biçimine verilen addır. Bu klavye üzerinde tuşların neden bu şekilde dizildiği konusunda birçok rivayet var fakat en çok kabul göreni şu hikayedir;
Daktiloyu icat eden arkadaş, patentini aldıktan sonra cihazın tasarımından kaynaklanan bir arıza ile karşılaşır.
Arızanın nedeni, daktilo kullanıcılarının hızlı yazı yazması ve kağıda yazıları basan harf kollarının çok sık takılması idi. Daha sonra bu arızanın çözümünü, kullanıcıların yazım hızlarını yavaşlatarak bulur. Bu yavaşlatmanın yöntemi olarak da tuşların yerlerini karıştırmayı kullanır. Böylece daktilo kullanıcıları harf tuşlarını arayarak daha yavaş yazı yazmak zorunda kalacaklardır ve daktilo takılmayacaktır.
Bu değişikliklerin sonucunda, günümüzde, tüm dünyada en çok kullanılan harf dizimi olan ve adına Q klavye denilen harf dizimi ortaya çıkar.
F Klavye sistemi ise, 1955'li yıllarda Türkçe harflerle daha hızlı yazılar yazabilmek için tasarlandı.
F klavye tasarlanırken yapılan araştırmada, Türkçe'de bulunan tüm kelimeler taranır ve içinde hangi harflerden daha çok bulunduğu hesaplanır. Ardından parmakların fiziksel güçleri ve hareket edebilme esasları analiz edilerek harflerin yerleşimi yapılır.
F klavyenin yaratıcısı olan İhsan Yener, yapılan bir söyleşi de yerleşim sistemini şöyle özetliyor;
Ellerin kullanım yüzdesi hesaba
"Her ne kadar alışkanlıklarımız Q klavyeyi kullanmaya bizi yönlendirse de uzun lafın kısası, Q klavye aslında yavaş yazmak için tasarlanmıştır. F klavye ise Türkçe yazımına en uygun klavye'dir."